Bir gün ormandaki hayvanlar bir araya gelerek okul açmaya karar verirler.’ ‘Bir tavşan, bir kuş, bir sincap, bir balık ve yılanbalığı yönetim kurulunu oluştururlar. Tavşan, müfredatta koşmanın bulunmasını istemektedir. Kuş, uçmanın dahil olmasını; balık, yüzmenin dahil olmasını ve sincap, ağaca tırmanmanın mutlaka zorunlu dersler arasında olması gerektiğini söylemektedir. Bütün bunları bir araya getirip, bir müfredat programı yaptılar. Ve bütün hayvanların bu dersleri görmesini istediler.Tavşan, koşu dersinde A alıyor olmasına rağmen, ağaç tırmanmak onun için çok ciddi bir sorundu. Sürekli kafa üstü düşüyordu. Bir süre sonra beyni hasar gördü ve artık eskisi gibi koşamadı. Artık koşuda A almak yerine, C alıyordu. Ve tabii, ağaç tırmanmada ise her zaman zayıf alıyordu. Kuş, uçmada çok başarılıydı; ama sıra toprak kazmaya geldiği zaman, o kadar başarılı değildi. Sürekli gagasını ve kanatlarını kırıyordu. Bir süre sonra, toprak kazma notu hâlâ F olmasına rağmen, uçma notu C’ye düşmüştü. O da ağaca tırmanmakta çok zorlanıyordu.Sonuçta, sınıf birincisi olan hayvan her şeyi yarım yapabilen, geri zekâlı yılan balığı oldu. Ancak eğitimciler çok mutluydu çünkü herkes bütün dersleri görüyordu.Ve buna “geniş tabanlı eğitim sistemi” dediler.
Tavşan tavşan okuluna,kuş kuş okuluna gitse de sahip oldukları becerileri geliştirseler..Bence amerikadaki gibi çocukların akademik başarılarının ne olduğu tespit edilip o yönde eğitim vermeliler..resim yeteneği olmayan bir çocuğa zorla resim dersi vermek yerine onun hoşlanacağı,yeteneğini geliştireceği ve seveceği konuları tespit edip o yönde eğitim verilmesi gerekirdi..
YanıtlaSilbambicim o seviyeye ne zaman geliriz bilmiyorum.eğitimli insanlar bile bu düşünceyi kendi çocukları için bile kabul edemiyor daha Türkiyede.illah o olsun bu olsun doktor olsun var bizde.
YanıtlaSil